Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyy, savaşın başlamasından bu yana Xi Jinping ile ilk telefon görüşmesini yaptı; Çinli lider, Ukraynalı mevkidaşına “Çin’in her zaman barıştan yana olduğu” konusunda güvence verdi ve “müzakere” çağrısında bulundu.
Çin’in CCTV devlet medyası, “Ukrayna krizi konusunda Çin her zaman barıştan yana olmuştur ve temel konumu barış diyaloğunu teşvik etmektir.” dedi.
CCTV’ye göre Xi, “diyalog ve müzakere”nin Rusya ile çatışmanın “tek çıkış yolu” olduğunu söyledi.
Zelenskyy ise Çinli mevkidaşı ile “uzun ve önemli” bir görüşme yaptığını ve Kiev ile Pekin arasındaki “ikili ilişkilerin geliştirilmesinde güçlü bir ilerleme” olmasını umduğunu söyledi.
Bu, Ukrayna’daki savaşın başladığı 24 Şubat 2022’den bu yana iki adam arasında bilinen ilk görüşme. Son görüşmeleri Temmuz 2021’deydi.
Zelenskyy Şubat ayında Rusya ile olan anlaşmazlığın çözümü için Çin ile birlikte çalışmanın “gerekli” olduğunu söylemişti.
Mart ayında Zelenskyy, Çinli mevkidaşı ile diyalog isteğini yineledi ve Xi’den “bir cevap bekleyeceğini” söyledi.
Çin, Şubat ayında Ukrayna’daki çatışmaya ilişkin tutumunu ortaya koyan 12 maddelik bir belge yayınladı. Bazen bir barış planı olarak görülen girişim, Moskova ve Kiev’i müzakere yapmaya teşvik ediyor.
Belge aynı zamanda nükleer silahların her türlü kullanımına karşı çıkıyor ve tüm taraflara, Ukrayna dahil tüm ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı duyma çağrısında bulunuyor.
Pekin, Putin’in geçtiğimiz Eylül ayında Ukrayna’nın Donbas bölgesindeki dört bölgeyi Rusya Federasyonu’nun bir parçası ilan etme yönündeki hamlesini tanımadı; Kırım’ın ilhak edildiği 2014 yılında da bunu tanımadı.
Rus hükümeti belgeye kibarca ama coşkusuz bir şekilde yanıt verdi. “Bu çatışmayı barışçıl bir yola getirmeye yardımcı olacak her türlü çaba dikkati hak ediyor. Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Çinli dostlarımızın planını büyük bir dikkatle değerlendiriyoruz” dedi.
Şu anda bu konunun barışçıl bir yola gidilmesine zemin görmüyoruz” dedi.
Kendisini potansiyel bir barış komisyoncusu olarak konumlandırmaya çalışmasına rağmen Çin, Ukrayna’daki savaşı kamuoyu önünde kınamadı ve son aylarda Rusya ile siyasi ve ekonomik işbirliğini büyük ölçüde artırdı.
Daha geçen hafta Savunma Bakanı Li Shangfu, Sayın Putin’i bizzat ziyaret ederek, iki ülke arasındaki ilişkilerde “yeni bir dönem” yaşandığını ve “Soğuk Savaş dönemindeki askeri-siyasi ittifakların ötesine geçildiğini” ifade etti.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen geçtiğimiz günlerde Çin’in Rusya’ya askeri teçhizat sağlamaya başlaması durumunda Çin-AB ilişkilerinin ciddi şekilde zarar göreceği konusunda uyardı.
Bu ayın başlarında Pekin’e yaptığı ziyarette “Çok açık olmak istiyorum ki, saldırganı silahlandırmak uluslararası hukukun açık bir ihlalidir.
“Saldırgan odur ve asla silahlanmamalıdır. Bu da gerçekten Avrupa Birliği ile Çin arasındaki ilişkiye önemli ölçüde zarar verecektir.”