Salı günü Yunanistan’da meydana gelen ölümcül tren kazasının ardından potansiyel “insan hatası” raporları ortaya çıktı.
Kayıp yolcuları arama çalışmaları devam ederken, Avrupa Kamu Savcılığı (EPPO) tarafından başlatılan bir soruşturma, trenin sinyalizasyon sistemindeki arızalara ve son on yıllarda demiryolu hizmetine yapılan yatırım eksikliğine işaret etti.
Araştırmacılara göre, bu ekipman çalışır durumda olsaydı, 50’den fazla kişinin hayatını kaybettiği tren kazasını önleyebilirdi.
Ancak demiryolu işçileri de dahil olmak üzere binlerce insan, kötüleşen bir demiryolu sistemi konusunda hükümetle yüzleşmek için Perşembe günü sokaklara döküldüğü için öfke büyüyor.
Emekli Stavros Nantis Atina’da yaptığı açıklamada, “Yunan demiryolundaki koşulları iyileştirmek için hiçbir şey yapmayan şirkete, hükümete ve geçmiş hükümetlere kızgınız.”
Bir hükümet bakanı, Yunanistan’ın 2000’li yıllardaki ekonomik krizi sırasındaki kemer sıkma önlemlerinin demiryollarına yatırım eksikliğine katkıda bulunduğunu söyledi.
Şimdiye kadar soruşturma, çarpışmadan sonra meydana gelen patlamanın nedenine odaklandı.
Larissa’nın eski istasyon şefi, Perşembe günü on yıldan ömür boyu hapis cezasına kadar değişen cezalar gerektiren ulaşım güvenliğini bozmaktan yargılandıktan sonra çok ciddi suçlamalarla karşı karşıya. Avukatı, “Üzerine düşen sorumluluğu üstlendi, önemli olan ağaca değil ormana bakmaktır” dedi.
İstasyon şefinin meslektaşlarına göre, iş için deneyimsizdi ve sadece Ocak ayından beri görevdeydi ve bu kadar zor bir vardiyada yalnız olmaması gerekiyordu. Yunan Demiryolları Örgütü Genel Sekreteri, “Yönetmelikte istasyon şeflerinin deneyimi hakkında hiçbir şey söylenmiyor. Eğitimden sonra görevlerini üstleniyor”, diye yanıtladı.
Çarşamba günü yetkililer tarafından, istasyon şefinin kazaya karışan sürücülerden birine kırmızı ışığı görmezden gelmesini söylediğinin duyulduğu bir sesli belge yayınlandı.
Şu ana kadar ölü sayısı 57’ye ulaştı ve yaklaşık aynı miktar hala kayıp. 48 kişi halen hastanede, 6’sı yoğun bakımda.
İtfaiye, alevler içinde kalan ilk arabanın içindeki sıcaklığın 1.300C’ye ulaştığını ve bunun “içerideki insanları teşhis etmeyi zorlaştırdığını” söyledi. Sonuç olarak, kurbanların aileleri, kurbanların kimliklerinin belirlenmesine yardımcı olacak DNA testi sonuçlarını bekliyor.
