Avrupa Konseyi Başkanlığı ve Avrupa Parlamentosu – sırasıyla AB ülkelerini ve MEP’leri temsil eden organlar – aylarca süren iç çekişmelerin ardından bir atılımda blok için uzun vadeli bir bütçe üzerinde anlaşmaya vardıklarını söylüyorlar.
Parlamento, müzakerecilerinin sağlık, araştırma ve Erasmus öğrenci programı gibi alanlardaki kilit programlar için 16 milyar Euro daha elde ettiğini söyleyerek bunu bir uzlaşma olarak nitelendiriyor. Milletvekilleri 39 milyar € değerinde ekstra harcama çağrısında bulunmuştu.
Parlamento, yeni paranın gelecekteki ihtiyaçlara ve krizlere yanıt verme esnekliğini artırmak için ayrılan 1 milyar Euro’yu içerdiğini söyledi.
Esasen AB üye devletlerinin ulusal liderlerini temsil eden Konsey’in Almanya başkanlığı yaptığı açıklamada, anlaşmanın diğer yönleriyle birlikte onaylanmak üzere üye devletlere sunulacağını söyledi.
Anlaşma ayrıca bütçe konularının gözetimini de kapsıyor, biyolojik çeşitlilik ve cinsiyet konusunda daha güçlü önlemler almayı hedefliyor ve yeni gelir kaynaklarının getirilmesi için bir yol haritasından bahsediyor.
Avrupalı liderler nihayet Temmuz ayında AB’nin önümüzdeki yedi yıl boyunca harcayabileceği 1,8 trilyon Avro tutarında bir miktar üzerinde anlaştılar. Ancak Avrupa Parlamentosu üyeleri ve Avrupa Konseyi arasındaki bir anlaşmazlık, koronavirüs pandemisine karşı mücadele için tahsis edilen fonu askıya alma tehdidinde bulundu.
Yeni Nesil AB olarak da bilinen koronavirüs kurtarma fonu için 750 milyar Avro ve AB’nin uzun vadeli bütçesi için 1.074 trilyon Avro’dan oluşan, şimdi üzerinde anlaşmaya varılan ekstra fon, yaz aylarında varılan anlaşmayı tamamlıyor. Çok Yıllı Mali Çerçeve (MFF).
Avrupa Parlamentosu, ekstra fonların esas olarak şirketlerin AB kurallarına uymadıklarında ödemek zorunda oldukları rekabet cezalarından sağlanacağını söyledi.
Ayrı görüşmelerde, geçen hafta anlaşmanın önündeki engellerden biri üzerinde bir anlaşmaya varıldı: üye devletler için AB fonlarının hukukun üstünlüğüne saygı gösterilmesiyle ilişkilendirilmesi.
Milletvekilleri, fon transferlerinin demokratik değerlere, insan haklarına ve yargının bağımsızlığına bağlı kalınmasına bağlı hale getirilmesinde ısrar ettiler.
Nihai onaya tabi olan yeni mekanizma kapsamında, diğer üye devletlerin çoğunluğu böyle bir harekete destek verirse, bireysel AB ülkeleri vetolarını kaybedebilir ve fon kesintisi yapabilir.