Bugün açıklanan yeni ve önemli bir rapor, milyonlarca insanın hâlâ ciddi bir güvensizlikle karşı karşıya olduğu ve çok sayıda ülkenin uzun süredir devam eden felaketlerden kaçmaya çalıştığı küresel açlığın durumuna ilişkin rahatsız edici bir tablo çiziyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından hazırlanan bu yılki Küresel Gıda Krizleri Raporu’na göre, ciddi gıda güvensizliğinin genel küresel tablosu belirgin biçimde daha ciddi hale geliyor.
“Stresli” gıda koşullarında yaşayan insanların sayısı son altı yılda üç kattan fazla arttı; bu, dünya çapında yaklaşık 253 milyon insanın artık başka bir küresel veya yerel şokun onları çok daha ciddi koşullara itebileceği bir noktada olduğu anlamına geliyor.
Daha da endişe verici olanı, raporun “insanların geçim kaynakları ve yaşamları için acil bir tehdit oluşturacak kadar şiddetli açlık” olarak tanımladığı bir kategori olan “akut gıda güvensizliği”ndeki artışı ayrıntılarıyla anlatmasıdır.
“Bu, kıtlığa dönüşme ve yaygın ölümlere yol açma tehlikesi taşıyan bir açlıktır.”
Gıda güvensizliğinin en kötü koşullarında yaşayan insanların büyük bir kısmı, birkaç yıldır FAO’nun raporuna öncülük eden aynı az sayıdaki ülkede yaşıyor. Dünyanın en aç insanlarının yüzde 40’ı Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Etiyopya, Afganistan, Nijerya ve Yemen’de yaşıyor. Ayrıca raporun yedi yıllık sayısı boyunca toplam 38 ülkenin sürekli olarak gıda kriziyle karşı karşıya olduğu kaydedildi.
Ancak 2022’nin en kötü gıda krizleri sıralamasında, tamamen yeni bir acil durum olarak öne çıkan bir ülke var: Rus işgali ve ardından gelen ekonomik yıkımın tarımı, tedarik hatlarını ve ihracat yollarını kesintiye uğrattığı Ukrayna.
Aslında Ukrayna’daki savaş, FAO tarafından dünya çapında gıda güvensizliğinin yeni ve önemli bir etkeni olarak gösteriliyor ve raporda bunun geçen yılın ilk yarısında “uluslararası gıda fiyatlarında benzeri görülmemiş bir zirveyi tetiklediği” belirtiliyor. yaşanan bir dizi çatışmadan biridir.
FAO’nun açıkladığı gibi, Rusya ve Ukrayna şimdilik Ukrayna tahılının ihraç edilebilmesini sağlamak için bir anlaşma yapmış olsalar da, hem Rusya hem de Ukrayna, yakıt, tarımsal girdi ve temel gıda ürünleri üretimleri sayesinde dünya gıda arzının temel direklerini oluşturuyor. buğday, mısır ve ayçiçek yağı gibi.
Geçen yılın ilk yarısındaki şokun ardından gıda fiyatlarının düşmesine rağmen, Karadeniz Tahıl Girişimi oldukça kırılgan olmaya devam ediyor. Rusya hala sivil alanlara ve altyapıya saldırıyor ve Ukrayna’nın Rus askeri mevzilerine karşı beklenen karşı saldırısı, uluslararası düzeyde aracılık edilen anlaşmanın bozulabileceği ihtimalini artırıyor; bu da dünyadaki açlığa büyük zararlar verecek.