Portekiz Cumhurbaşkanı Salı günü yaptığı açıklamada, ülkesinin sömürgecilik nedeniyle özür borçlu olduğunu ancak her şeyden önce içerdiği sömürü ve köleliğin sorumluluğunu tamamen üstlenmesi gerektiğini söyledi.
Başkan Marcelo Rebelo de Sousa, “Bu sadece yaptıklarımız için özür dilemek değil, çünkü bu bazen yapılması en kolay şey oluyor” dedi. “Bu, geçmişte iyi ya da kötü yapılanların gelecekte sorumluluğunu almakla ilgili.”
Rebelo de Sousa bu sözleri Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva ile yaptığı toplantı sırasında ve ülkenin diktatörlüğüne son veren Karanfil Devrimi’nin 25 Nisan yıldönümünü anmak için yapılan parlamento oturumundan kısa bir süre önce yaptı.
İlk kez bir Güney Avrupalı lider sömürgecilik için ulusal düzeyde özür dilemeyi önerdi.
15. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar 6 milyon Afrikalı kaçırıldı, Portekiz gemileriyle taşındı ve başta Brezilya olmak üzere köle olarak satıldı.
“Bu aynı zamanda Brezilya’ya dönüp bakmamız açısından da yararlı. Ama aynı zamanda tüm sömürgeleştirme ve sömürgecilikten kurtulma açısından da yararlı, böylece yaptıklarımızın tüm sorumluluğunu üstlenebiliriz” diye ekledi.

Portekiz Devlet Başkanı’na göre, Brezilya’nın sömürgeleştirilmesinin aynı zamanda “Brezilya topraklarının dili, kültürü ve birliği” gibi “olumlu yönleri” de vardı.
“Kötü” tarafta ise “yerli halkın sömürülmesine, köleliğe ve Brezilya ile Brezilyalıların çıkarlarının feda edilmesine” değindi.
Brezilya 1822’de Portekiz’den bağımsızlığını kazandı.
Bu, Brezilya Devlet Başkanı’nın yılın başında iktidara dönmesinden bu yana Avrupa’ya yaptığı ilk seyahat.
Halihazırda ABD ve Çin’in de aralarında bulunduğu beş ülkeyi daha ziyaret eden Lula da Silva, daha fazla korumacılığı savunan selefi Jair Bolsonaro’nun izolasyonculuğundan sonra Brezilya’nın uluslararası sahnedeki varlığını yeniden tesis etmek istiyor.
Brezilya hükümeti, hem İber-Amerikan topluluğuna üyelikleri hem de ‘Avrupa Birliği çerçevesinde oynadıkları rol’ nedeniyle Portekiz ve İspanya’nın Brezilya için öncelikler olduğunu savundu.