Downing Street Cumartesi günü yaptığı açıklamada, İngiltere ve AB’nin “önemli farklılıklara” rağmen müzakerelerdeki “çabalarını iki katına çıkaracağını” söyledi.
Açıklama, İngiltere ve Avrupa Birliği’nin İngiltere’den resmi olarak ayrılmasından iki aydan daha kısa bir süre sonra geliyor.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Downing Street’e benzer bir açıklamada, “Biraz ilerleme kaydedildi, ancak özellikle eşit şartlar ve balıkçılıkta büyük farklılıklar devam ediyor.”
Von der Leyen ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Pazartesi günü müzakerelerin yeniden başlamasından önce Cumartesi günü telefonda konuştu.
İki lider önümüzdeki günlerde “yakın temasta” kalma konusunda anlaştı.
İngiltere Ocak ayında Avrupa Birliği’nden ayrılmasına rağmen, ülkenin AB’nin tek pazarı ve gümrük birliği içinde kaldığı bir geçiş dönemi yaşandı.
İngiltere’nin harcama gözlemcisi geçtiğimiz günlerde, yılın başında İngiltere ile AB arasındaki ticaretin büyük olasılıkla etkileneceği konusunda uyardı.
Ulusal Denetim Ofisi, “Birçok tüccar ve üçüncü şahıs yeni AB kontrollerine hazır olmayacağından, 1 Ocak’tan itibaren sınırda önemli bir aksama olması muhtemel” dedi.
Ekim ayında İngiltere, Brüksel’de köklü bir değişiklik olmadıkça müzakerelerden çekilmekle tehdit etti.
İngiliz hükümetinin Eylül 2020’de tanıtılan İç Pazar Yasası, İngiltere ve AB arasındaki güveni yeni bir en düşük seviyeye indirdi.
ABD’de Joe Biden’ın seçilmesinin İngiltere’ye AB ile anlaşma yapması için baskı yapması olası. Johnson, Amerikalıların “sert müzakereciler” olmasını beklediğini söyledi.
Zaman azaldıkça, çoğu kişi Birleşik Krallık’ın bir anlaşma olmadan birlikten ayrılacağından endişe ediyor.
İngiltere, AB kurallarından maksimum bağımsızlıkla bir serbest ticaret anlaşması istiyor. AB, projelerinin bütünlüğünü korumak ve Birleşik Krallık’ın gelecekte haksız rekabet avantajına sahip olmamasını sağlamak istiyor.